Müslüman olmak kolay mı?

Within spread beside the ouch sulky and this wonderfully and  as the well and where supply much hyena so tolerantly recast hawk darn woodpecker

Müslüman olunca ateist- kafirlere göre daha mı torpilli oluruz, Müslüman bir ailede doğunca cenneti garanti etmiş mi oluruz?

Müslüman olmak;  sorumluluk sahibi olmak, yükümlülüklerini unutmamak, sadece dünyayı değil, ahireti de düşünerek hareket etmek, egoist olmamak, evrensel düşünmek, adalet, paylaşım ve ihlas ile hareket etmeyi gerektirir. “Müslümanlık Allah’a teslim olma dinidir.” (Thomas Carlyle, Peygamber Kahraman Muhammed, s. 19)

Efendimiz döneminde iman edip “Müslüman olmakla keyifli, zevkli bir şey yapmıyorlardı. Emniyetli bir sürece de girmiş olmuyorlardı. Tersine mal ve can güvenliği açısından sıkıntılı, zahmetli, korkulu bir süreci tercih etmiş oluyorlardı.” (Prof. Dr. M. Halil Çiçek, Müşkilu’l-Kur’an’ı Yeniden Değerlendirmek, s. 41) Zaten “İlk Müslümanlar da İslam’a girmenin büyük bir risk taşıdığı dönemde her şeyi göze alarak İslam’ı seçmişler, uğruna canlarını ve mallarını feda etmeyi göze almış nesillerdir.” (Sait Şimşek, Asrı saadette ve H. Raşidin döneminde Kur’an eğitimi, I. Kur’an sempozyumu, 1-3 Nisan 1994, s. 395) Bu zorluk ülkeler ve rejimlere göre farklılık arz etsede ‘hala aynen devam’ etmektedir. Thomas Carlyle: “Onun dini kolay bir din değil: Sıkı bir oruç, yıkanmalar, günde beş vakit namaz ve içkiden uzak durma; Bu din kolaylığından dolayı başarıya ulaşmadı.” (Thomas Walker Arnold, İslam’ın tebliğ tarihi, s. 534) derken, Britanyalı yazar ve diplomat Gai Eaton, “Kamil Müslüman, aynı anda hem gururlu, hem mütevazi olan insandır. Hem kusursuz bir efendi, hem de kusursuz bir hizmetçidir.” (Gai Eaton, İslam Ve İnsanlığın Kaderi, s. 68) demektedir. İslam alimi en-Nedvi, Müslümanın şahsiyetini şöyle özetler: “İslam, kendine bağlananların kalbine kibirden uzak büyüklük hissini, gururdan temizlenmiş güven ruhuna aşılar. İslam, Müslümanlara yeryüzünün doğusundan batısına bütün insanların dertlerini ve problemlerini ortak olma mesuliyeti yükler. Her Müslüman’ın çevresinde olup bitenlerden kendini sorumlu tutması, her zaman ve her yerde hakkı ayakta tutmak ve batılı ortadan kaldırmak için cihadı kendine bir vazife telakki etmesi gerekiyor.” (Prof. Ebu’l Hasen Ali En-Nedvi, Müslümanların gerilemesiyle dünya neler kaybetti, s. 19, 167)  Yazar Alev Alatlı’da benzer noktaların altını çizer: “Müslüman olmak kolay değil ve sokaktaki adamın da işi değil. O tefekkür ister, soyutlama gücü ister ve dünyayı hakikaten tanımak ister. Eğitimle çok yakın ilişkisi olduğu kanısındayım.”

Müslüman;

İnsanları soydaş; Müminleri kardeş kabul eder. (Hucurat, 13; Buhari, Zekat, 18;Nisa, 1; Müsned, 2/524; Ebû Dâvud, Edeb, 120, 5116; Hucurat, 10; Buhârî, Mezâlim, 3)

Vurdumduymaz, nemelazımcı olmaz (Hicr, 70;  Müslim, iman, 74, Birr ve Sıla, 142; Ahmed b. Hanbel, 1,55; Hâkim, II, 15; Heysemî, VIII, 167) dünyanın neresinde olursa olsun, zalime karşıdır ve mazlumun yanındadır (Hud, 18, 113; Tevbe 14) zülmetmez; zülme de rıza göstermez (Müslim, Birr 56; Buhârî, Îmân 4-5, Rikâk 26; Müslim, Îmân 64-65; Ebû Dâvûd, Cihâd 2; Tirmizî, Kıyâmet 52, Îmân 12; Nesâî, Îmân 8, 9, 11; R.Salihîn:3/177, 1/238; Ramuz:13/13; Ramuz el-Ehadis:465/4; Araf, 44-45;  Bakara:193; En’am, 47) Kul hakkına; insan haklarına önem verir (Nisa-2; Buhari, Büyu: 6/1020Fethu’l-Bari 4/447; İbni Mace 2/817; Albani Sahihu’l-Cami 1493 ; Buhâri, Tevhid 2, Edeb 27; Müslim, Fedail 66, Tirmizi, Birr 16 ) Zalimlerden ise uzak olur (Hud, 113)  Hak olanı savunup kötülüklere engel olmaya çalışır, aksinin dünyada hem ahirette kaybetmek olduğunu bilir. (İsra, 72; Enfal, 71; Mâide, 2; Ali İmran, 110; Araf, 165; Müslim İman 20, I, 69; Nesâi, İman 17, VIII,11,112; Ebu Davud, Melahim 17, (4336); Tirmizi, Tefsir, Maide (8050); Tirmizî, Fiten, 9. IV, 468; İbnu Mace, Fiten 20) ama düşmanına bile yumuşak davranır. (Ali İmran, 159; Taha, 43-44);

Mümin iman edince iyilik yapmaya başlar, bunu çevresine de tavsiye eder ve gerektiğinde bu konuda karşılaştığı zorluklardan yılmayıp, sabreder! (Asr, 1-3) İyiliği sadece konuşmaz (Bakara, 44; Saff,  2) hem iyilik yapar, hem kötülükten uzak durur (Ali İmran, 104, 114; Tevbe, 71; Hac, 41; Nisâ, 36;  Lokman, 17, Asr, 2-3) hem de yaptığı bu iyiliği gizli yapar (Bakara, 271) verdiklerini sevdiği şeylerden verir (Ali İmran, 92; Bakara, 267) ve karşılık beklemeden verir (Bakara, 272) Darlıkta da bollukta da infak ederler (Ali İmran, 133) ve asla yaptığı iyiliği reklam için ifşa edip başa kakmazlar (Bakara, 264-265) Sadece iyilik yolunda yarışıp (Bakara, 148; Maide, 2) kötülüğe asla yönelmez (Hud, 116) hatta o kötülüklere yaklaşmazlar bile! (Buhari, İman, 39; Müslim Müsakat, 109) Helal ve temiz olan şeylerden yer (Bakara,168) 

Şahitlikten kaçınmaz (Bakara, 283 ) Yalan şahitlik yapmaz (Furkan, 72; Buharî, Şehadet , 10; Müslim, İman , 143) ve bu şahitlik kendi, ana babası ve yakınları aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetir ki, muhatabı ister; zengin, ister fakir olsun bu asla değişmez (Nisa, 135; Enam, 152; Maide, 8) O Müslüman daimi adil (Enam, 15; Nâhl, 90; Miade, 18; Nisâ, 58 ) ve dosdoğru olur; hak yoldan sapmaz (Şura, 15) alacağını erteler veya bağışlar (Bakara, 280) faize bulaşmaz (Bakara, 275) Af edicidir  (Şura,  40-43 ;  Ali İmran,135,159; Nur, 22) hataları bağışlar (Maide, 45; Araf, 199) Kızdıkları zaman öfkelerini yener (Ali İmran, 133)  ve kötülüğe bile iyilikle karşılık verir (Fussilat, 34; Rad, 22)

Kendi kötü olursa başına kötülük geleceğini bilir (Rad,11) Kibir, gösteriş yapmaz (Furkan, 63; Nahl, 23, 29; Maun, 6) Hem dünya hem ahireti dengeli yaşar (Kasas, 77) Dünyaya meyletmez, ahireti daimi hatırlar ama dünyadaki rızkını da unutmaz  (Hadîd, 20 ;Kasas, 60; İsra, 18-19; Bakara, 201;  Nahl, 96; Ali İmrân, 14-198;  Ra’d, 26;  A’la, 16-17) Ne cimri ne müsriftir (İsra, 29) Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yapar (En’am, 52) Sadece farz olan iyilikleri yapmaz ve ayrıca mallarından iyilik için verir (Tevbe, 103);

Her zaman okur, kendini geliştirir; iki günü eşit geçirmez (Temyizu’t Tayyip min’el Hadis, 162) Yalan, dedikodu, kıskançlıktan, zandan uzak durur  (Müminun, 8 Hac, 30; Zümer, 32; Buhari, Edeb, 69; Hucurat, 12; Müslim, 4/2001; Tirmizi, 4/239;Ebu Davud, Edep, 44; İbn-i Mâce, Zühd,22; Müslim, Birr, 28-34; Ebu Dâvud, Edeb 52) Zina etmez; hatta göz ile bile harama bakmaz  (Müminun, 5; İsra, 30-32; Nur 31; Müslim, 4801, Müslim, Kader 20; Tirmizi, Edeb 28,35, (2787); Ebu Davud, Tereccül 7, (4174, 4175); Nesai, Zinet 35, 8/ 153; Buhari, İstizan 12; Müslim, Kader 20;  Hâkim, Müstedrek, 4/314; Münzirî, et-Tergib ve’t-Terhîb, III, 63) Adam öldürmek  (Mâide, 27, 28, 29);  hırsızlılık yapmak, yağmalamaktan uzak durur (Yûsuf, 75) İsraf etmez (Araf, 31) Gıybet – Arkadan doğru bile olsa  konuşma- yapmaz (Hucurat, 12; Tirmizî, Birr, 23; Dârimî, Rikat, 6; Mâlik, Muvatta, Kelâm,10; Ahmed b. Hanbel, II, 384, 386) Emaneti korur, sözlerinde durur, insanlara yardım eder, (Bakara, 177) ve en önemlisi bilir ki, O Allah her şeyi görür (Hucurat, 18)

“Mükemmellik her zaman ulaşılmak istenen bir hedeftir. Bunun gibi hiçbir zaman Medine modeline ulaşamayabiliriz; ancak her zaman onun için mücadele edeceğiz ve bu da, mükemmel bir hedeftir.” (Ziyaüddin Serdar, İslam medeniyetinin geleceği, s. 56)

Ahir zamanda Müslüman olmak!

Değil zinaya yaklaşmak, vücudunu teşhir etmeyi marifet sayan teşhirci sapıklardan gözünü koruyacak; gerektiğinde paranın değerini korumak için bile olsa, borsa, dolar, faiz oyunlarından uzak duracak; yasal vergisini verirken zekatını aksatmayacak; herkesin sadece maddi ve dünyevi yaşam içinde materyalist bakış açısına sahip olduğu bir yerde, ahiret odaklı yaşamayı ihmal etmeyecek; değil iftira, gıybetin gırla gittiği günümüz dünyasında, dedikodu bile yapmayacak; küfürlü ve argonun normalleştiği ortamlarda bile güzel konuşacak; faşizmin kol gezdiği dünyada önce ümmeti sonra da insanlığı düşünecek; ahlaksızlık ve şirkin her türlüsünün bombardımanı yapılan iletişim araçlarında hakikatı savunmaya devam edecek; bir de üstüne herhangi bir Müslüman görünümlünün yaptığı tüm hatalardan sorumlu tutulacak; ama o menfaati değil, hakkı üstün tutmaya devam edecek ve adil, muvahhit, emin biri olacaktır!

Özetle, “Ümmeti Muhammed olmak kolay değil, İsrailoğulları mıyız biz?” Nurettin Yıldız 

imagesCAQW536K

Leave a comment