Ateistlerin dini: Naturalizm

2 yıl önce
Ateistlerin dini: Naturalizm

Konu ile alakalı, “Bilim değişmez mi? Deizm 2, Evrim, Ateist akıl, Dawkins’e cevaplar, Dinsiz ahlak olur mu?” adlı yazıları da tavsiye ederiz.

.

“Birçok materyalist kör determinizmi, Tanrı yerine koymaktadırlar.” (Hasan Ayık, Ahlak sorunumuz, s. 85 ); Ruhun varlığına ve ölümden sonraya hayata inanmayan Mina Urgan, ‘Bir Dinozorun Gezileri’ isimli kitabında, tabiata bakışını ifade eden şu kelimeleri kullanır: ‘Kusursuz’, ‘ruhuma şifa verdiği kesin’, ‘doğanın bu mucizesi karşısında içim açılıyor.’ (s. 77) “Gökyüzünden yeryüzüne sular düşmesini her zaman bir çeşit mucize sayarım.” (s. 160) 

Dengeleri devam ettiren yasalar var, yasalar bir düzenin devam etmesinde ancak sebep olabilir, düzeni oluşturamazlar. Bir tasarımcıya ihtiyaç vardır, cümlelerin oluşabilmesi için belli kurallar var. Birisi sorsa cümleleri kim yazdı, dil kuralları diyebilir misiniz? (Ömer Faruk Korkmaz, Sorun kalmasın, s. 202) 

İki yüzlü bilim: Bilim kitaplarında yer çekimi kanunları bulan Newton, suyun kaldırma kuvvetini bulan Arşimet’in isimleri geçecek ama, bu kanunları koyan, uygulatan Allah’ın adına hiç rastlanmayacak…!

“Evrenin anlaşılabilir olduğu gerçeği bir mucizedir.” der Einstein. (Alice Calaprice, The Quotable Einstein, s. 197) Naturalizm açısından evrenin anlaşılabilir bir yapıda olmasını beklenir kılacak hiçbir unsur gözükmemektedir. Mantık açıdan evrende yasaların var olması zorunlu bir durum değildir. Natüralistlerin kabul ettiği haliyle, maddenin öz ve öz yapısı rasyonalite ile alakasız olduğu için, bu varlıktan rasyonaliteye uygun bir yapının sonradan ortaya çıkmasını beklemek için makul bir sebep yoktur. (Caner Taslaman, Neden Müslümanım? s. 317)

Gündelik hayatımızda her şeyi önceden bilimsel anlamda çözerek hareket etmeyiz. Bilimle birlikte, felsefeye, sanata ve dini tecrübeye göre de hareket ederiz. (Prof. Ramazan Altıntaş, Gençler inançtan soruyor, s. 145 ) Evreni tesadüfle açıklayan bu akım günümüzde anlamını yitirmiştir. Evrenin hassas bir ayara bağlı muhteşem bir sisteme sahiptir. Evrenin kendi kendine var olması mümkün müdür? Hayır! Çünkü bir şeyin yaratıcı olabilmesi için önce kendisinin var olması gerekir.(Prof. Ramazan Altıntaş, Gençler inançtan soruyor, s. 163, 165 ) 

.

.

Materyalist politeizm:  Neo-paganizm, tabiat, bilim, bir ideoloji veya putlaştırılan bir lider. Comte, Darwin, new-ateist yazarlar vb. peygamber ve azizleri oluştururken, Das kapital, Türlerin kökeni, Tanrı yanılgısı vb. kitaplarda kutsal metinleri oluşturur.

.Naturalizm Çıkmazı, Dennett’ten Dawkins’e yeni ateizmin felsefi temelleri ve teistik eleştirisi

Naturalizm, özellikle 1969’dan itibaren daha fazla tartışılmaya başlanmıştır. Yeni ateist natüralistler, teizme eleştiriden çok saldırılar gerçekleştirmektedirler. ( s.  9) Bu çalışmada biz felsefi natüralizmin, kendisini çürüten bir hipotez olduğunu savunuyoruz. Çünkü, bugün çağdaş felsefe ve bilim yapma biçimi, ağırlıklı olarak, naturalizm aracı ile yapılır. ( s.  10) Dawkins defalarca cevabı verilen şu soruyu sormaktadır, ‘tasarımcıyı kim tasarladı?’ ( s.  14) Dawkins’e göre, zeka ve eğitim seviyesi yüksek olanların dindar olması mümkün değildir. Dawkins, ateistlere budala dediğini iddia ettiği Anselm’in küstah olduğunu savunurken, ateizmden deizme yönelen A. Flew’e ise ‘dönek’ ( Dawkins, Tanrı Yanılgısı, s. 81) demektedir. ( s.  15)

Dawkins, dinin saldırgan bir düşmanı olmuştur. Tanrı inancını doğrudan doğruya tehlikeli bulan yeni ateistler, kendisine güvenebileceğimiz tek doğru bilgiyi bilimsel bilgi olarak görürler. ( s.  16) Pek çok filozof, tam gelişmiş bilimci natüralizmin teorik bir alternatifinin olmadığına inanmaktadır. ( s. 21) Anglo-Amerikan felsefesinde teizm yükselişte, ateizm iniştedir. ( s.  22) Auguste Comte’un, “Yıldızların hangi maddeden yapıldığını asla bilemeyeceğiz.” sözü, bilimin sınırlarını devamlı değiştiğini göstergesidir. ( s. 25) Doğa ( nature) Latince Natura (doğmak)’tan türetilmiştir. ( s.  30)

Naturalizm, doğal olayları açıklamak için, doğaüstü nedenlere referansta bulunmadan, empirik bilimlerin metotlarına başvurmaktır. Naturalizm, var olan her şeyin sonuçta fiziksel bileşkelerden oluştuğu görüşüdür. ( s.  32) Naturalizm, doğanın dışında hiçbir olgu ve olay kabul etmediği için varlığı açıklamada aşkın bir ilkeye başvurmaz. ( s.  33) Çağdaş naturistler arasında ağır basan eğilme göre teizm yanlış veya tutarsızdır. Naturalist felsefeciye Roy Woods Sellars, ‘Biz, doğaüstücülüğün natüralizmin antitezi olduğunu öne sürüyoruz.” der. Armstrong’a göre naturalizmi kabul etmek demek, tanrıyı reddetmektir. ( s.  34) İslam felsefesinde çağdaş natüralizmin izlerini, Zekeriya er-Râzi ve İbni Ravendi’de görmekteyiz. Râzi, Tanrı, nefs, ruh gibi doğaüstü varlıkları kabul etmektedir. İbn Nedim’in beyanına göre er-Razi, peygamberliği inkar edenlere reddiye yazmıştır. Onun et-tıbbu’r-Ruhani adlı eseri de, Razi’ye yapılan ithamlarla çelişmektedir. Ravendi’nin ise aslında, mümin bir kelamcı olduğu görülmektedir. ( s.  36)

Natüralizmin türleri:
Metodolojik ( epistemolojik ) naturalizm: Bilimin, ateizm varsayılarak yürütülmesi gerektiğini ileri süren görüştür. Bilimi ‘koruyan’, denetleyen bir üst yapı yapıdır yani felsefedir. ( s.  41) Pek çok bilim insanı metodolojik ve felsefi natüralizmi varsaymadan bilim yapmışlardır. ( s.  42)

Felsefî ( metafizik, ontolojik) naturalizm: ‘Her şey doğal varlıklardan oluşmuştur’, görüşüdür.  ( s.  43) Doğa bilimleri bize sadece doğru resmin doğru resmini vermez; aynı zamanda ‘tek doğru’ resmini verir. ( s.  44)

Fizikalizm: Her şeyi fizikseldir.” görüşüdür. ( s. 45) Armstrong, fizikalizm ve materyalizmi natüralizmin bir türü olarak görür. ( s.  47) Fizikalizm, materyalizmin popüler çağdaş bir versiyonudur. ( s.  48) Ateizm, bir tür nihilizm olarak da adlandırılır. ( s.  49) Naturalizm ateizmi gerektirir ( 53, 56); fakat Ateizm natüralizmi gerektirmez. ( s.  53) Natüralizmin ampirik bilimsel değil, felsefi bir görüş olduğu görülmektedir. ( s.  55) Dawkins, doğaüstü bütün ilahlara saldırdığını söyler. ( s.  56) Natüralizmin en temel prensibi, teizmin yanlış olduğu iddiasıdır. ( s.  57)

Anthony Flew, artık tanrıya inandığını deist olduğunu 2004 yılında ilan etmişti. “Hayatın kökeni konusunda son dönemde ortaya konulan çalışmalar, DNA incelemeleri, yaratıcı bir aklın fiiline işaret eder.” ( s.  58) “Çok sayıda elementin muazzam karmaşıklığı ve bu elementlerin birlikte çalışma tarzlarının muazzam inceliğe” bu sonuca ulaşmasına neden olur. DNA hakkında sonradan yapılan araştırmalar, Flew’u tanrının var olması gerektiği, DNA karmaşıklığının ancak bu tarz yüksek bir düzey bir akıl tarafından açıklanabilir hale geldiği sonucunu kabul etmeyen zorladığı görürür. Naturalizm, bize, evrenin varlığı için, tatmin edici bir neden sunmaz. ( s.  59) “Herhangi bir şey kutsal mıdır?…Bu dünya kutsaldır.” Daniel C. Dennett, Darwin’s  Dangerous Idea, s. 520) Neden Tanrı değilde evren kutsaldır? ( s.  60)

Evrenin karmaşık yapısının bir açıklamaya ihtiyaç duyduğunu söylemek akla uygun bir iddiadır. Evrenin nasıl ortaya çıktığı, hayatın ve tarihin anlamı gibi pek çok konu, teiste göre ancak tanrının varlığı ile tam olarak aydınlatılabilir. ( s. 62) Thomas Nagel, “ateizmin doğru olmasını arzu ediyorum ve tanıdığım bazı çok zeki ve bilgili insanların dindar inananlar olduğu gerçeği nedeniyle tedirgin oluyorum. Mesele şu ki tanrının olmamasını umut ediyorum.” (Nagel, The Last Word, s. 130)

Tanrı tarafından yaratılan fiziksel evren, tanrı nedeniyle, doğa yasaları yoluyla formüle edildiği biçimde işlemektedir. (s. 72) Bazı katına teröristler, örneğin parmaklarımın klavye üzerinde gerçekleşen hareketlerinin, katı bir biçimde, teleolojik (amaçlı, maksatlı) olmayan nedensel terimlerle tamamen açıklanabileceğini düşünürler. Oysa parmaklarımın hareketi bu çalışmanın ortaya çıkmasını sağlasa da, “amaç” çerçevesi içinde, parmaklarımın hareketinin indirgenemez teleolojik açıklamalara sahip “zihinsel nedenlere”, sonuç olarak, dayandığını söylemek doğrudur. Öyle ise “seçim”in teleolojik bir savunması, bizi, naturalist iddianın dışına götürmektedir. (s. 74) Görme “amacını” yerine getirmek için bir mum yaptığınızı düşünün. Görme amacınız, elinizin hareketini üretmek için bir etkiye neden olmuştur ki, amaç gibi zihinsel, gayrimaddi, doğaüstü bir olay gerçek maddi dünyada bazı etkileri de bulunuyorsa, tanrı gibi gayrimaddi, doğaüstü bir varlığın amaç ya da niyeti doğada bazı etkilerin ortaya çıkmasını sağladığını ileri sürmek gayet akla uygun görüşlerdir. (s. 78) Naturalizme göre, kişinin beden yanında gayrimaddî bir zihne sahip olduğu görüşü olan dualizm yanlıştır. (s. 78) Descartes, maddi dünyayı bilim adamlarına, zihinsel dünyayı teologlara vermiştir. (s. 79)

Naturalist oldukça zorlu bir görev ile karşı karşıyadır. Tam olarak anlaşılmayan, gizemli bir “sözde varlığı” insanlardan arındırmak. (s. 83) John R. Searle, “Şaşırtan varsayım şu: “Siz” neşeleriniz, üzüntüleriniz, anılarınız, ihtiraslarınız, benlik ve özgür irade duygularınız ile aslında çok sayıda nöron ve bunlarla ilişkili moleküllerin bir arada davranışından ibaretsiniz. Alice bunu şöyle ifade edebilirdi: ” Bir nöron destesinden başka bir şey değilsin.” ( F. Crick, Şaşırtan varsayım, s. 3) Naturalizm, insanı ‘doğanın’ en üstün ürünü olarak gören, insanı yalnızca maddeci ve biyolojik bir çerçevede doğanın parçası olarak değerlendiren antropolojizmle de ilgilidir. (s. 87) Doğal bilimler, pek çok şeyin maddi terimlerle anlaşılabileceğini göstermiştir. Ancak zihin, bu çerçevede bize en azından iki problem verir: İlki bilinç, ikincisi düşüncenin “niyetliliği”. (s. 88) Bilim naturalist felsefe için zihin durumları ile beyin durumları özdeştir. Oysa, katı naturalist felsefecilerden Papineau’nun söylediği gibi,” fiziğin eksiksizliği olmaksızın zihin ile beyni özdeşleştirmek için zorlayıcı bir neden yoktur.”  ( David Papineau, The Rise of Physicalism, s. 32)

Katı naturalist Crick, “Bilinç öyle bir konu ki, yola birkaç önyargıyla çıkılmaksızın bir yere varılamıyor.” ( F. Crick, Şaşırtan varsayım, s. IV) diyerek bilincin gizemini açıkça çözemediğini itiraf eder. Naturalist strateji insanı bir nöron demeti olarak görür ve zihni bu fizik temele dayandırarak açıklamaya çalışır. “Bir dizi sinir hücresinin ayrıntıdaki davranışı olduğumuza inanmak kolay yutulur lokma değildir.” ( (Crick, Şaşırtan varsayım, s, 8)

Crick, kırmızıyı görmenin sinirsel karşılığının ‘ileride’ bulunacağından umutludur. Ona göre kırmızının kırmızılığının açıklanamayacağı ortaya çıksa bile, bundan sizin kırmızıyı benim gördüğüm gibi gördüğünüzden emin olamayacağımız sonucu çıkmaz. ( s. 95)  “En basit soruları yanıtlayabilecek ne yeterince ayrıntılı bilgimiz ne de düşüncemiz var. Renkleri nasıl görüyoruz, tanıdık bir yüzü anımsayınca neler oluyor beynimizde?” (Crick, Şaşırtan varsayım, s.28)   Crick, naturalistlerin sıklıkla yaptığı hatayı tekrar eder: Bir varsayımın, kendisine itiraz edilemez kesin bir ‘bilimsel’ gerçekmiş gibi savunulması. Searle,” Fiziksel hadiseler, sadece fiziksel açıklamalara sahiptir. “Gelecekteki eşinize aşık olduğunuz için evlendiğinizi düşünüyorsanız, her halükarda yanılıyorsunuz. Her bir durumda sonuç/etki, fiziksel bir hadisedir.” diye yorum yapar. ( The Mystery of Consciousness, s. 154)

Ben dediğim şey, benimle aynı şey olarak görünmüyor. Basit bir varlık olarak ben, çok daha karmaşık bir varlık olan beynimi kontrol ederim ve pek çok uzumun hareketine neden olurum. (s. 100) Materyalizm ve fizikalizm naturalist doktrinin bir parçasıdır. (s. 101) Searle, makinenin bilinçli olabileceğini ileri sürer: Beyin bir makinedir. O, bilinçli bir makinedir. Makineler düşünebilir ve bilinçli olabilir. ( Searle, The Mystery of Consciousness, 202)  Ilımlı naturalizm, ‘ruh’suz ve ‘tanrı’sız bir bilinçten söz eder. (s. 109) Richard Rorty, “Acı içindeyim” yerine, belli beyin süreçlerine işaret eden, “C liflerim ateşliyor.” demenin daha doğru olacağını savunur. (s. 112) Francis Crick, bir neron destesinden başka bir şey olmadığımızı, benlik, özgür irade, bilinçli anılarımız, üzüntülerimiz, neşelerimiz gibi pek çok zihinsel niteliğin aslında var olmadığını iddia eder ve Şaşırtan varsayım ismini eserinde şöyle der: Eninde sonunda beyni nasıl çalıştığını gerçek anlamda öğrendiğimizde, algılarımız, düşüncelerimiz ve davranışlarımızın üst düzeyde yaklaşık bir açıklamasını yapabileceğiz.” ( Şaşırtan varsayım, s. 284) Ilımlı natüralistler, özgür iradenin dualizmi içerdiğini düşünürler. (s. 125) İnsanın fiilleri, tek başına nöronların ateşlenmesine ya da Crick’te görüldüğü (Crick, şaşırtan varsayım, s. 287; veya Dawkins’te: Bencil Gen, s. 5, 12) gibi, beynimizin bir parçasında bulunan ve gelecek için hesaplamalar yapan bilincinde olmadığımız yere dayandırılan naturalist tez yerine, fiillerimizin neredeyse bütününün bilinçli karar ya da seçimlere ve ardından ortaya çıkan niyetli nedene dayandığını söyleyen teist tez daha akla uygun görünmektedir. ( s. 126) Dawkins’in bencil gen adlı eseri, gen merkezli bir evrim görüşüne dayanır. ( s. 130)

Bilim, en çok bilmeyi istediğimiz dört konuda, kendi kaynaklarına dayalı olarak bize bir şey söyleyememektedir: “Tabiata nasıl değer verileceği, insan tabiatı ve kültürüne nasıl rehberlik edileceği, tarihin nasıl yorumlanacağını ve nasıl bir tarih yapılacağı, neye inanacağımızı ve nasıl davranacağımız.” (Holmos Rolston, Bilim ve değer, s. 157)

Naturalist ateistin değerleri olabilir mi? Modern bilimin gelişimi ile değer yüklü doğa anlayışı yerini mekanik doğa anlayışına bırakmıştı. ( s. 142) Naturalist, insanı özgür iradesi olmayan ‘bilinçsiz’ bir makine ve robot olarak görür. Onlara göre insan, nöron destesinden başka bir şey değildir. ( s. 143) Dawkins gibi natüralistler, insanın seçilmenin sonuç olarak deterministik bir şekilde ya da kör evrimsel süreçle açıklanabileceğini iddia eder. ( s. 150)

Bilimin ulaştığı alanı dışında herhangi bir gerçeklik olduğunu reddeden ontolojik naturalizm, bilimsel metot yoluyla incelenebilecek olanın dışında hiçbir varlık olmadığını savunarak -bilimsel değil- felsefe bir iddia ileri sürmektedir. Eğer bilimin ne olduğunu ve onun ulaşabileceği sınırları belirliyorsanız, kendinizi “bilimin dışında” konumlandırarak felsefi bir perspektife dayandırıyorsunuz demektir. (s. 159) Bilim başarılarını oldukça sınırlı bir alana odaklanmasına borçlu iken, bilimcilik, desteksiz genelleştirmeler yapmaktadır. Bu nedenle, “bilim” ve “bilimcilik” birbirleri ile bağdaşmaz. Bilimcilik ciddi bir şekilde benimsendiğinde “sahte din” haline gelir. ( s. 160) ve yaşamın anlamını ve uğrunda savaşılacak idealleri verir. (Karl Giberson, Artigas, Oracles of Science, s. 40)

Doğa niçin akıllı anlaşılabilir? Evrenin akıl tarafından anlaşılabilirliğinin doğal açıklaması nedir? Naturalizm için evrenin anlaşılabilirliği sadece (tesadüfen) olan bir şeydir. Bu tür bir cevap, naturalistin evreninin,aslında, akıl tarafından anlaşılamaz olduğunu göstermez mi? Naturalizm, bütünüyle hümanist ve insan merkezinde bir görüştür ancak, insanın evrendeki yeri ile ilgili naturalist öğreti, anti-hümanisttir. Naturalizm insanın önemsizliğini, değersizliğini, çabalarının anlamsızlığını ima eder. (s. 164) “Naturalizm, açıktır ki felsefî bir duruştur, bilimsel bir teori değildir.” (Layman Lettres to Doubting Thomas, s. 19) “İki fiziksel nesnenin etkileşimini incelerken bilim ve uğraşırız. Ancak, bu atom altı parçacıkları nasıl ve neden var olabileceğini sorduğumuz zaman, felsefe ile uğraşıyoruz, demektir.” (A. Flew, Yanılmışım Tanrı varmış, s. 90) Herhangi bir teolojik görüşün din ile özdeşleştirilmesi ne kadar yanlışsa, felsefî natüralizmin de bilim ile özdeşleştirilmesi o kadar yanlıştır. ( s. 169)

Crick gibi bilimci naturalist bilim insanlarına, ruhunu olmadığını, ölümden sonra kişisel yaşam olmadığını, Tanrı’nın var olmadığını söyleten empirik bilimsel bulgu nedir? (s.173) Naturalizm bilim aşan iddialara sahiptir. ( s. 174)

“Doğanın dışında başka hiçbir şey yoktur.” şeklindeki kapsamlı naturalist iddiaya doğanın içinde kalarak ulaşma imkânı yoktur. Bu iddia fiziksel gerçeklerin terkibinden daha fazlasını, bir t felsefeyi, metafiziği içerir. Dawkins ve Dennett gibi natüralistlerin yaptığı bilim değil bilimciliktir. Bu bilimci naturalizm onları, kötü bir felsefeci ve teoloji okumamış kötü bir teolog yapmaktadır. ( s. 175)

Sonuç
Naturalizm bugün akademi’de egemen olan “bilimsel kılıklı” yarı-dinsel dogmadır ve felsefi gücü gittikçe daha fazla sorgulanmaktadır. Teizm ve naturalizm iki rakip ve karşıt ‘metafizik’ teoridir. Naturalizm, çözüyor göründüğünden çok daha fazla problemlere neden olmaktadır. Naturalizmi benimsemek için zorlayıcı bir neden yoktur. Naturalizm, insanın nasıl ve neden bilinçli bir varlık olduğunu açıklayamamakta, insana bir robot veya makine bir varlık olarak bakmaktadır. ( s. 178) Naturalizm, bir robotun, neden ahlaki olan ya da olmayan değerlere sahip olması gerektiğini açıklayamamaktadır. Naturalizm bugün için, problem çözen değil tutarsızlıklara düşerek problem üreten bir felsefi anlayıştır. Naturalizm, birbiriyle çelişen, bilimi aşan iddialara sahiptir. ( s. 178) Teizm, daha rasyonel ve kabul edilebilir bir felsefedir. Hangi bilimsel deney, Tanrının evreni yaratmadığı gibi bir sonuca bizi götürebilir? Teizm, evreni, naturalizme göre daha büyük bir güçle açıklamaktadır. Herhangi bir bilim, bir Tanrının, zihnin, bilincin olmadığını bize söylüyorsa, onu bu iddiayı ampirik bilimlere dayanarak dile getirilmesine imkan olmadığına göre ontolojik, metafizik naturalizme dayanarak dile getirdiğine hükmetmeliyiz. Bilim ve bilimcilik arasında bir tartışma vardır. Naturalizm ile din arasında da tartışmadan söz edebiliriz ama, bilim ile din arasında değil. ( s. 179)

Kemal Batak, Naturalizm Çıkmazı, Dennett’ten Dawkins’e yeni ateizmin felsefi temelleri ve teistik eleştirisi

Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz


Yukarı Çık